Browsed by
Month: Kasım 2022

SANRI

SANRI

Unuttum her şeyi.
Dünün doğrularını.
Bu güne getiren doğru sanrılarımı.
Gerçeklerimi.
Başka gerçekler bulmak için koyulmuşken yola,
Kendi yolumun gerçeklerinden gidişim,
Adeta bir virajı döner gibiydi.
Belki de tüm bunlar gerçekti,
Ama hiç biri benim değildi.
Ait olmaya çalışırken her birine
Soyutlaşmış bir beden ve akıl,
Ve kalp, şimdi benimle.
Anlam ararsın bunu da gerçek sanırsın.
Varlığın buna cevapken, sen karanlıkta yanarsın.
Aslında anlarsın, yalnız kalmak istemeyişleri.
Belki de, sen de.
Belki de tek gerçek sadece aynadır.
Gördüklerin ya sen isen?
Daha da kötüsü, ya göremediklerin?
Korktukları, kaçtıkları ya kendileriyse?
İnsan kendinde olmayanı nasıl tanır?
Neyse, yarın bunu da unuturum zaten.
Cevapların bi anlamı kalmamış iken
Bir cümlede özne olmanın anlamı nedir ki zaten?
Boşver, unut gitsin.
Artık en iyi yaptığın bu iken
Unut gitsin.

BİZ

BİZ

Yalnızlığımın keyfi kalmamış. İtinayla bakıp keyifle sürdüğüm yalnızlığım, şimdilerde suratını büzüştürüyor bana. Kendi de anlamış gibi sanki, bilindik halinin bilinmeyenden daha güzel kalamadığını. Alt üste karıştı, üst nolduğunu şaşırdı, alt ise parladı. İyi sandığım geldi ağzını büktü; olmaz dediğim ise bugün yüzüme güldü. Işık sandığım bildiklerim, karanlık sandığım asıl ışığım, birbirinde karıştılar, yeryüzünde günün yüzü doğdu. Şimdinin gücü bu oldu. Güç sandıklarım bir anı gibi tarihte yerini alırken bugün yeni bir güç var oldu. İçimdeki “Biz”
Ne demiş Şems-i Tebrizi;
Nereden biliyorsun hayatının altının üstünden daha güzel olmayacağını.
Ne haklıymış oysaki.