Browsed by
Month: Eylül 2025

YENİDEN

YENİDEN

Kanatlarımı inşa edebilirim
Kuş gibi uçabilirim
Gökyüzüne varabilirim
Renkleri içime çekebilirim
Meleklere dokunabilirim
Her biriyle oyunlar oynayabilir
Göremediğin renklerden sana bahsedebilirim
Her birini karıştırıp
Bir yenisini elde edebilirim
Kanatlarımı inşa edebilirim
Bir kuş gibi uçabilirim
Göğün yüksekliğini
Kendi küçüklüğümü
Uzaklardan görebilirim
Doğanın yeşilini
Denizin mavisini
Özgürlüğümün rengini
Sana anlatabilirim
Gözünü kamaştıran ışığın parıltısını
Bir yıldızın parlaklığını
Gözlerimden anlatabilirim.
Dilediğim gibi yürüyebilmenin
Ve bazen durmanın
İşte, o yerde kalmanın
Kuşlar kadar özgürken
Doyasıya anlatabilirim
Gördüğün bir gökkuşağında
Çocuklar gibi eğlenen ruhumu
Sana anlatabilirim
Kanatlarımı inşa edebilirim
Kuş gibi uçabilirim.
Yeniden ve yeniden.

SAMAN ALEVİ

SAMAN ALEVİ

Girmek istemem bir daha
Ne hayatına ne aklına
Bilirim ki en muhteşem halimle düşünürsün beni
Düşündüğün gibi kalmak isterim zihninde
Kalbindeki yerini ne değiştirmek
Ne de silmek isterim
İsterim ki sen beni en güzel halimle hatırla
Bir kere daha görsen beni
Vazgeçeceksin belki de
Değiştireceksin içindeki yerimi
Işıklar karanlıklara gömülecek
Aydınlık yollar kara sulara bürünecek
İşte ben o gün çamura batacağım
Bu öyle bir çamur ki
Balçıktan bir şelale
İsterim ki sen beni en güzel halimle hatırla
Bir kere daha görsen beni
Vazgeçeceksin belki de
İstemekten, hayal etmekten.
Ve ben o gün yok olacağım.
Bırak böyle yaşayalım
Akıllarda, kalplerde.
Çünkü bir kere gelsek yanyana
Bilirim ki bıraktığın gibi değilim
Göreceksin sen de
Ve ben en çok ondan korkarım
Taşlaşmış kalbimin, soğuyan bedenimin
Nasıl öldüğünü, nasıl da bittiğini
Görmeni asla istemem
Sen yaşatmak için gelsen bile
Ne yüzüm vardır buna
Ne de mecalim
Şimdi desen ki nolursan ol benim ol
Diyemem ki sana al beni yanına
İsterim ki son halimle hatırla beni
Şimdi gelsen vazgeçeceğini bilirim
Ne ben bıraktığın benim
Ne de bedenim
Gençliğim bir saman alevi
Aklım divane ruhum firarda
Yolunu kaybetmiş iki ruhtan
Eline hüzünden başka ne geçer sevgili?
Cesaretli ruhun şimdi ‘hadi’ der belki ama…
Sakince düşün derim
Ben bıraktığın ben değilim
Ne deli dolu ne de aynı bakış
Gözlerim hüzünlü
Ellerim titrek
Ayaklarım bir ileri iki geri
Sen zannedersin ki hep ileri
Ben bıraktığın ben değilim sevgili
İsterim ki sen beni en güzel halimle hatırla.
Ey sen, ulaşamadığım aşkım!
Sen bana varsan
O an yok oluruz.
En iyisi mi, öylece kal sevgili
Hatrımdaki gibi…
Bilirim ki ne sen zora
Ne ben yokluğuna dayanabilirim.